Hisset ve anla. Kabın genişlesin !

Hisset ve anla. Kabın genişlesin !

Bir hikaye, bir ayet, bir dua, bir şarkı dinlendiğinde hissedilen ve anlaşılan hep başka başkadır insanda. İşte insanın dünya ve mana aleminden hissettiği, anladığı ve farkındalık geliştirdiği her şey için “Herkesin aldığı kendi kabı kadardır” diyor bir bilge.

Gökyüzünün görünmeyen duvarları var sanki. Daralıyoruz. Dar geliyor hayat bazen. Sığamıyoruz içine, bitsin istiyoruz. Ne yana dönsek çarpıyoruz görünmez duvarlara. Görmezden, duymazdan gelince zamanla yok olmayan her şey için, kaçarsak kurtuluruz sanıyoruz. Kimi işe güce, kimi farklı iklimlere, kimi başka hayatlara, insanlara ya da kitaplara, tabiata, toprağa sığınıyor. Bir zaman iyi geliyor.

Ya sonra ?

Yaşadığımız, hissettiğimiz, aldığımız bu alemde kabımızdan fazla geliyor bazen. Alıyoruz, çatışıyoruz arada bir yerde anlıyoruz.

Aldıkça kabımız genişliyor, kap büyüdükçe de olgunlaşıyor, sessizleşiyoruz. Sessizleşmekten kasıt içine kapanmak değil elbette. Herkesle her şeyi konuşamaz hale geliyoruz. İçimizi, kendi kıyılarımıza çekiyoruz. Öyle ya konuşmak başka şey, sohbet başka, muhabbetten alınan lezzet ise bambaşka. Kabımız genişledikçe, kendimiz gibi hisseden insanlarla hemhal olmak istiyoruz.

Kimi taşıyamıyor, kabına sığdıramıyor yaşadıklarını. Kaptan taşan her şey başka bir formda, siluette ve zamanda tekrar çıkıyor karşımıza. İnsanlar değişiyor, sonuçlar hep aynı kalıyor. Neyse sığdıramadığımız içimize, neyi anlamamız gerekiyorsa yeniden yeniden yaşayıp duruyoruz.

Hepsi ders almak, kabı genişletmek, kaba sığdırmak, anlamak, olgunlaşmak ve mana alemine yükselmek için aslında. Her dinde, kadim öğretilerde ve felsefelerde anlatılıp duran da bundan başka bir şey değil belki de.

Hisset ve anla.

Kabın genişlesin.

Kokladığın bir çiçekten, dinlediğin bir hikayeden, esen rüzgardan, içtiğin sudan ve muhabbetten aldığın tat mana bulsun.

Biliyoruz ama insanız işte, bazen yapamıyoruz.

Fotoğraf: Çamlıdere / Ankara – 2022

56

No Responses

Write a response